Bizim Yunus

"...Rivayete göre Yûnus Sarıköy'de yaşayan, çiftçilikle geçinen fakir bir kişidir. Biraz buğday almak üzere Karahöyük'e gider, bir süre Hacı Bektâş-ı Velî'nin yanında kalır, geri döneceği sırada buğday yerine Hacı Bektaş ona "nefes" vermeyi teklif eder. Fakat Yûnus ısrar edince kendisine dilediği kadar buğday verilerek gönderilir. Köyüne yaklaştığı esnada seçiminden pişmanlık duyan Yûnus, buğdayın bir gün tükenip nefesin ise tükenmeyeceğini düşünerek tekrar tekkeye döner ve nasip ister. Durum Hacı Bektâş-ı Velî'ye arzedilince o, "Bundan sonra olmaz. Biz o kilidin anahtarını Tapduk Emre'ye verdik, varsın nasibini ondan alsın" der ve onu Tapduk Emre'ye gönderir. Yûnus da Tapduk Emre'nin yanına varıp durumu ona anlatır; Tapduk Emre halinin kendisine mâlûm olduğunu, hizmet edip emek vermesi halinde nasibini alacağını söyler. Ve Tapduk Emre ile yolculuğu böyle başlar. Yûnus kırk yıl boyunca Tapduk Emre'nin dergahına eğrinin yakışmayacağı düşüncesiyle tekkeye sadece düzgün odun taşır..."

İşte böyle başlar 'Bizim Yûnûs'un macerası. Düşünsenize bugün bir şiir yazıyorsunuz, 700 yıl sonra gençler sizin yazdığınız şiirleri okuyor ve anlıyor. Bu müthiş bir şey! İşte biz şimdi Yûnus'un 700 yıl önce yazdığı şiirleri okuyan gençleriz. Ve onun arı bir Türkçeyle insan sevgisini, Allah sevgisini anlattığı şiirleri bugün hâlâ okuyanların kalbini titretir inceden. 

Okulumuzun "Etkinlikler Kraliçesi" Özlem ÇİVİLİDAĞ hocamızın planlayıp yönettiği Yûnus Emre programı öğrenciler tarafından ilgiyle izlendi. Salona giren öğrencilere girişte Yûnus'un dizelerinin yazılı olduğu kağıtlar dağıtıldı. 

Kulaklar Yûnus'u, kalpler Allah'ı andıkça huzur buldu.

Emeği geçen öğrencilerimizin ellerine, yüreklerine sağlık.

Haberin devamını okumak için buraya tıklayınız.

Tokat Pazar Pazar Ayşe Ak Seda Sayan Çok Programlı Anadolu Lisesi

Yorumlar (0)
Resimsiz
Yorumunuz en az 10 karakter olmalıdır.(0)