Cumhuriyet Bayramı

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI KONUŞMASI

            Sayın misafirler,

            Kıymetli öğretmen arkadaşlarım,

            Sevgili öğrenciler,

            100. yılının eşiğinde Cumhuriyetimizin 99. Yılını kutlamak üzere toplanmış bulunuyoruz.  Bu vesile ile hepinizin Cumhuriyet Bayramını kutluyorum.

             30 Ekim 1918 Mondros Antlaşması ile İstanbul'un denetimi işgal devletlerine geçince 13 Kasım 1918 işgal gemileri Haydarpaşa önünde demirleyip İstanbul'a girdi. Aynı gün Adana'dan İstanbul'a gelen Mustafa Kemal Paşa, 'Kartal' istimbotuyla Galata'ya doğru giderken Yaveri Cevat Abbas'a işgal donanması için  "Geldikleri gibi giderler" dedi. Atatürk'ün tarihe geçen bu sözü Kurtuluş Savaşı'nın ilk işaret fişeğini ateşledi. İstanbul'un işgalinden 6 ay sonra 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkan Ulu Önder, Milli Mücadele'yi başlattı. Mustafa Kemal Paşa, 9 Eylül 1922de düşmanı İzmir'den denize dökerek Kurtuluş Savaşını zaferle sonuçlandırmıştı. Sıra bu zaferi taçlandıracak hür ve bağımsız bir devlet olma hedefine gelmişti.

            28 Ekim 1923 akşamı Mustafa Kemal Paşa, Çankaya Köşkü'nde arkadaşlarına "Yarın cumhuriyeti ilân edeceğiz." diyerek fikrini açıkladı. O gece İsmet Paşa ile birlikte 1921 Anayasası'nın bazı maddelerini değiştiren kanun tasarısını hazırladı. "Türkiye Devleti'nin hükümet şekli cumhuriyettir." hükmünün yer aldığı tasarı üzerinde TBMM'de yapılan konuşmalardan sonra cumhuriyetin ilânı kabul edildi. "Yaşasın cumhuriyet!" sesleri arasında alkışlarla cumhuriyet ilân edildi (29 Ekim 1923).  Bundan sonra cumhurbaşkanlığı seçimine geçildi. Yapılan gizli oylamada 158 milletvekilinin tamamının oyunu alan Gazi Mustafa Kemal Paşa, TBMM tarafından yeni Türk devletinin ilk cumhurbaşkanı seçildi. Böylece Türk Milleti'nin tarihinde yeni bir devir açılıyordu.
Türk milletinin yapısına en uygun idare şekli olan cumhuriyet rejimine sahip çıkmak ve onu yaşatmak, hepimizin başlıca vatandaşlık görevidir.

            Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak büyük bir imparatorluktan Cumhuriyet'e doğru giden yolu çok iyi bilmek, anlamak ve her zaman canlı tutmak zorundayız. Çünkü bu süreç devletimizin ve ulusumuzun geleceği açısından önemli izler taşımaktadır. Nitekim Türk Milleti tarih boyunca hep özgür olmuş ve özgür kalmak için büyük mücadeleler vermiştir.

            Türkiye Cumhuriyeti Devleti dünya milletleri arasında her bakımdan güçlü, medeniyet planlarını gerçekleştirmiş, büyük bir tarihi mirasın devamı ve lider bir ülke olmak mecburiyetindedir. İnanıyorum ki bu inanç var oldukça milletimiz devletimizi sonsuza dek yaşatacaktır. Mazlum milletlerin hamisi ve önderi konumuna gelecektir. Önümüzde büyük bir yüzyıl hedefi vardır ve bunun gerçekleşmesi için hepimiz var güzümüzle çalışıyoruz, gençlerimiz de çalışmaya devam edecektir. Yeni yüz yılı Türkiye Yüzyılı yapacağız.

           

            Kıymetli öğretmen arkadaşlarım;

Bizden önce bu görevi üstlenen üstad öğretmenlerimizden devraldığımız bayrağı aynı his ve heyecanla öğrencilerimize aktarmaya devam edeceğiz. Cumhuriyeti geliştirecek, yaşatacak ve ülkesine inanan gençler sizin ellerinizde büyümektedirler. Sizlerden ilim, irfan ve ahlak sahibi, inancına, tarihine, kültürüne, ailesine,  milletine ve bütün insanlığa karşı görevlerini bilen, bir gençlik yetiştirmenizi özellikle istiyorum. Bunun yanında gençlerimizin zihinlerine yurttaşlık bilincini, ülkesine ve milletine karşı sorumluluk bilincini de yerleştirmemiz gerekmektedir. Mustafa Kemal Atatürk diyor ki: Öğretmenler yeni nesil sizlerin eseri olacaktır!

Sayın Velilerimiz;

Cumhuriyet Bayramımız, anlamını ve önemini daha derinlemesine kavramak, Cumhuriyet ve Atatürk ilkelerini özümsemek için değerlendireceğimiz günler olmalıdır.  Bu bağlamda, özellikle, bir nesli yetiştirecek eğitim sistemimizi dünya ile yarışacak düzeye eriştirmeye yönelik bir çaba içindeyiz. Görevlerimizin farkındayız, bu anlamda gösterdiğimiz çabayı desteklediğiniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ederim. 

Haberin devamını okumak için buraya tıklayınız.