Hoşgörü Medeniyetinin Mimarı Mevlana'yı Saygıyla Anıyoruz

13. yüzyıl Anadolu sahasının ileri gelenlerinden olan Mevlana Celaleddin-i Rumi, gerek yaşayışıyla, gerek bıraktıklarıyla Türk edebiyatının değerini bulmuş en kıymetli hazinelerindendir. Acıyı bal eyleyen, gerçeği görünenin ötesinde arayan, aşkı gönülden yaşayan, ilmini dergâhına yayarak herkesin onda istifade etmesini sağlayan büyük bir mutasavvıftır Mevlana. Acıyı yaşamadan aşka ulaşılamayacağını "Sopayla kilime vuranın gayesi, kilimi dövmek değil, tozunu almaktır. Allah sana sıkıntı vermekle tozunu, kirini alır. Niye kederlenirsin?" ifadeleriyle anlatır 13. yüzyıldan bugüne. Asırlar öncesinden bugünlere seslenen Mevlana'yı anlamak ve anlatmak kitaplara sığdırılacak mahiyetin ötesindedir.

Mevlana'nın;  insanın dünyaya üryan gelip üryan gideceğini, giydiği kıyafetin edindiği mülkün peşi sıra gelmeyeceğini kendisiyle gidecek olanın kıyafete bürünmüş "CAN" olduğunu ve bu cana can katacak olanı bulmanın kolay olmadığını 'Hamdım, piştim, yandım" cümlesiyle dile getirdiğini biliyoruz. Biliyoruz da cezbedici yaşam şekline veda etmeyi de insanoğlu olarak başaramadık bir türlü.

 "Ayıplarım seni ey gönül; hal bilmeze hal sorarsın, bülbül dururken kargadan gül sorarsın." cümleleriyle Mevlana'yı rahmetle anıyor, hoş bir sada olarak CAN'dan söylediği dizelerini kıyafetimizin içine koyuyoruz

Haberin devamını okumak için buraya tıklayınız.

Tokat Almus Almus Çok Programlı Anadolu Lisesi

Yorumlar (0)
Resimsiz
Yorumunuz en az 10 karakter olmalıdır.(0)