İlime ve Alime Önem Yolunda Genç Nesil

"İlim ilim bilmektir,

İlim kendin bilmektir.

Sen kendin bilmezsin,                     

Ya nice okumaktır."

                                 Yunus Emre

 

2021-2022 Eğitim-Öğretim Yılı KTS (Kalite Takip Sistemi) Değerler Eğitimi, Bilim, Sanat,  Spor, Sosyal ve Kültürel Etkinlikler Alanı Şubat-Mart aylarında İl Milli Eğitim Müdürlüğü Faaliyet Planında yer alan "Öğrencilerde, saygı, sevgi ve vefa duygularını geliştirmek için, ilim, hikmet, sanat ve spor alanlarında rol-model olacak örnek şahsiyetler okullara davet edilir veya ziyaret edilir" konusu kapsamında 10.03.2022 tarihinde Karamanoğlu  Mehmetbey Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Sayın Prof. Dr. Murat Yıldız okulumuza davet edilmiştir.

İlim, TDK'nin açıklaması ile bilim olarak kabul edilir. Bilim ise: Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilimdir. İlimin bir başka anlamı ise bilmektir ki Yunus Emre bunu şiirinin dizelerinde çok güzel dile getirmiştir. Bilmek, bizim önümüzü aydınlatır. Ayağımızı yere sağlam basmamızı sağlar. İnsanın bilgisi içten dışa, dıştan içe gider gelir. Önce kendimizi tanırız, kendimizden pay biçerek başkalarını; başkalarından ve doğadan öğrendiklerimizle yeniden kendimizi tanırız. Bugünü ve geleceğimizi kurarız.

Öğrencilerimizde de, ilim öğrenmekteki önemin ve ilmi öğretene verilen önemin, saygının, sevginin, vefanın farkındalığını oluşturabilmek amacı ile değerli konuğumuz Prof. Dr. Murat Yıldız kendi ilim ve hikmet yolculuğu mücadelesinden öğrencilerimize rol-model olabilmesi açısından örnekler vererek bahsetti.

İlmi öğrenmenin yolu okumaktan geçer. Murat Yıldız hocamız da bu yolculukta hangi kitapları okuduğuna sadece alanı ile ilgili değil alanı dışında da birçok kitabı okuduğuna değindi. "İlim yolu uzun ve meşakkatli bir yoldur. Bu yolda sabır ile yürümek gerekir." dedi

"Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz." Hadis-i Şerifte de belirtildiği üzere öğrenme küçük yaşlarda hatta anne karnında başlayıp ömrümüzün sonuna kadar devam eden bir süreçtir. Bu süreçte öğrencilerimizin bıkmadan usanmadan sabırla ilim yolculuğuna devam etmesi gerektiği de hatırlatıldı.

Allah'ın peygamberleri, miras olarak dünya malı değil, ilim bırakmışlardır. Ellerinde bulunan dünya mallarını ise ümmetlerinin faydası için kullanmışlardır. İslam alimleri de, bu mirası elde etmek ve Peygamber Efendimiz 'in bir tek hadisini ilk raviden (hadis nakleden) duyabilmek için icabında aylarca yolculuk yapmışlar, Allah Rasul'ünün :

"Hikmetli söz, mü'minin yitiğidir, bulduğu yer de onu almaya, herkesten daha çok hak sahibidir" hadisini düstur edinmişlerdir. İlim öğrenip insanlara anlatmayı en faziletli sadaka bilen âlimlerimiz, bu uğurda pek çok meşakkate katlanarak ilmi geliştirip bize kadar ulaştırmışlardır.

Bizim için ilim öğrenmek ne kadar önemli ise ilmi öğretene saygı göstermekte o kadar önemlidir. Mevlânâ hazretleri: "Arif bir alimin vücudu altın misalidir ki; o, her nereye gitse kadr u kıymetini bilirler." der. Hz. Ali'nin "Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum." Sözü de ilim öğrenmek kadar öğretene de kıymet verilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.

Orta çağda İslam dünyasında ilimde, teknolojide ilerlemeler kaydetmemize rağmen bugün bu durumdan epey uzakta olduğumuzu görmekteyiz. Bunun sebebi ise Müslümanların ilme ve ilim sahibine verdiği önemin ortadan kalkmasıdır. Bu ilmin varisleri olarak bugün bize düşen görev insanı ve toplumları değerli kılan manevi ilimlerle birlikte hem fiziği hem de metafiziği sentezleyen bir ilim anlayışı yakalamak ve bu doğrultuda İslam medeniyetini yeniden ayağa kaldırmaktır.

Bize ve öğrencilerimize kendi ilim yolculuğu ile ilim öğrenmeye talep ve hevesimizi tazeleyen değerli hocamız Prof. Dr. Murat Yıldız'a teşekkürlerimizi sunarız.