Karne

KARNE

  Karne günü hasat mevsimi gibidir. Nasıl ki çiftçiler tüm yıl çalışır, uğraşır, didinir de hasat zamanı gelip çatınca tüm emeklerinin karşılığını alır, bu da aynı o hesap. Herkes bir yıl boyunca verdiği emeğin karşılığını alıyor. Kimileri seviniyor kimleri üzülüyor. Her şeyden önce yılı tamamlamış olmak kutlanacak bir şey bence. Her gün okula gidip gelmek, onca derse girmek, okulda var olmak başlı başına bir başarı. Tüm öğrencileri bu başarılarından dolayı kutluyorum. Karne ise bu yılın nasıl geçtiğinin işareti. Peki, bu karne kimin? Karne bize yalnızca öğrencinin durumunu mu işaret eder?  Hasadın veriminden yalnızca çiftçi mi sorumludur? Yoksa yağış,  kuraklık, soğuk, gibi dış etmenler de etkiler mi hasadı? Ya da çiftçinin olanakları…   Çiftçi çabalarken onu desteleyenlerin varlığı… İşte bu karneler öğrencinin yanı sıra velileri, öğretmenleri, hatta eğitim sistemini de işaret ediyor. Günün sonunda bir karne hepimize bir mesaj veriyor. Eskiden karnelere geçti kaldı yazmak yerine “Hal ve gidiş pekiyi/İyİ/orta/zayıf ” yazarlarmış. Çok güzel değil mi? Karneyi varış noktası olarak görmeyen onun yerine uzun bir yolcuğun bir durağında durup hal ve gidişe dair bir değerlendirme ifadesi. Şimdi o uzun yolcuğun yaz tatili durağında bir nefeslenip karnenin bize verdiği mesajı değerlendirelim. Güzel bir tatilin ardından eylülde sağlıkla, dinlenmiş, eğlenmiş, yeni kitaplar okumuş, çok gezmiş ve görmüş olarak okulumuza geri dönelim.

   Herkese “HAL GİDİŞ PEKİYİ” dedirtecek kadar güzel bir tatil dilerim.

Haberin devamını okumak için buraya tıklayınız.